“Fiziği, nörolojiyi, radyolojiyi, travmatolojiyi... diğer insanların daha “anlaşıl- maz” bulduğu bilim alanlarını düşünelim. Elbette her bilimi popülerleştirmek, halka anlaşılır kılmak şeklinde bir eğilim olabilir, bu anlamda insanları bilgilen- dirmek de güzel bir şey. Ama bir bilimin her insanın az çok bildiği ve üzerinde konuşabildiği ve bildiğini düşündüğü bir branş olması, aslında o bilim dalına, o bilim dalından haberi olmayan insanların aklına dahi getirmeyecekleri soruları soran, yöntemleri uygulayan, devasa bir resmin üzerinde küçücük bir noktayı aydınlatmak için yıllarını sarf eden bilim insanlarına yapılan bir haksızlık ve bu bilgileri hafife almak demekti. Diğer pek çok branş da uzmanları hariç kişiler tarafından anlaşılmıyordu ama insanlar anlamadıklarının farkındaydı. Psikolo- jinin çilesi ise anlaşılıyor sanılmaktan geliyordu ki pek çok insan bu branşta konuşmaya, spekülasyon yapmaya, bilimsellikten uzak ve halkı yanıltıcı yorumlarda bulunmaya bu anlaşılmazlık sayesinde imkân buluyordu.”
Depresyon ve diğer psikopatolojilerin yüzde kaç genetik olduğunu psikologlar nasıl anlar?
Psikoloji bilimi ile istatistiğin ne alakası var?! Psikologlar nasıl bilimsel deneyler yaparlar?
İnsanların beyinlerindeki aktiviteleri ölçerek empati kurup kuramadıkları anlaşılabilir mi?
Psikoloji bilimi neden ve nasıl sömürülüyor?
Bilimsel Psikoloji’ye giriş’e giriş yapmaya hazır mısın? Hazırsan...