Bir zamanlar Mumcular köyü; cennetin bir parçasından alınmış, yeryü- züne bırakılmış güzellik ötesi bir ada misali. Denizi olmayan bir ada!..
Parmakla sayılacak kadar az bir insan topluluğu. Masumiyetin, saflığın, zerafetin simgesi...
Küçük köyün kahkahaları, romantik ve heyecan dolu anları, karanlıkta nefesleri kesecek mum ışığı maceraları...
Her şey bu kadar güzelken birden bire giderek; tamamen, sonsuza dek sönen mumlar?
Baharla başlayan bir hikayenin kışla bitmesi gibi çetin soğuk olaylar!..
Bütün olaylar ünlü bir doktorun ışığı bile olmayan, mum ışığıyla hayatlarını sürdüren bir köye yerleşmek istemesiyle başlar.
Herkesin aklındaki tek bir soru “Neden Mumcular köyü?..”
Sizce neden ünlü bir doktor ışığı bile olmayan hayatlarının karanlığını, mum yakarak yaşayan insanların arasına katılır?..
Dünyanın görünmeyen bir ucunda; belki haritada bile olmayan, her şeyden yoksun bir yere tayinini, neden ister bir doktor?..
İşte kitabım bütün bu soruların cevabını; iyiliğin kan kustuğu, soğuk olaylar, soğuk soruların cevaplarını; ancak “MUM IŞIĞINDA ÖP BENİ”romanını okuyarak öğreneceğiz...
Ters köşe olacağınız romatizmin, korku-gerilimin en doruk noktasına ulaşacaksınız.